
Bain & Company’nin yayımladığı 6. Küresel Teknoloji Raporu, yapay zekâya yönelik hızla artan talebin 2030’a kadar yıllık 2 trilyon dolarlık ek gelir gerektireceğini ortaya koydu. Raporda, küresel ek yapay zekâ işlem gücü ihtiyacının 2030 itibarıyla 200 gigavata ulaşacağı ve bunun yarısının ABD kaynaklı olacağı öngörülüyor. Şirketlerin BT bütçelerini buluta taşıması ve sağlanan verimliliği veri merkezlerine aktarması dahi bu açığı kapatmaya yetmeyecek.
Şirketler otonom yapay zekâ ajanlarına yöneliyor
Analize göre, öncü şirketler yapay zekâyı temel süreçlerine entegre ederek son iki yılda %10–25 FAVÖK artışı elde etti. Yatırımların yeni odağı ise “agentic AI” olarak adlandırılan otonom yapay zekâ ajanları. Önümüzdeki 3–5 yıl içinde teknoloji bütçelerinin %5–10’unun bu sistemlere ayrılabileceği, orta vadede ise toplam bütçelerin yarısına kadar yükselebileceği öngörülüyor.
SaaS ve iş modelleri dönüşüyor
Yapay zekânın SaaS sektörünü dönüştürdüğü belirtilirken, başarı için iki kritik soruya dikkat çekiliyor: Yapay zekâ kullanıcı görevlerini ne kadar otomatikleştirebilir ve SaaS iş akışlarına ne kadar entegre olabilir? Raporda, sağlayıcıların veri üzerinde kontrolü elinde tutması ve fiyatlamayı kullanıcı sayısından “sonuç odaklı” modellere kaydırması gerektiği vurgulanıyor.
Jeopolitik riskler ön planda
Rapor, “egemen yapay zekâ” hedeflerinin gümrük vergileri ve ihracat kontrolleriyle birlikte küresel tedarik zincirlerini parçaladığını ortaya koyuyor. Yapay zekâ artık yalnızca ekonomik büyüme değil, aynı zamanda siyasi güç ve ulusal güvenlik unsuru olarak görülüyor. ABD ve Çin’in bu ayrışmanın ön saflarında olduğu, Çin’in küresel çip üretim kapasitesinde %20 paya sahip bulunduğu kaydediliyor.
Yeni teknoloji dalgası
Kuantum hesaplama ve insansı robotlara yönelik artan ilgiye de dikkat çekilen raporda, kuantumun uzun vadede 250 milyar dolara kadar değer yaratabileceği, insansı robotların ise milyarlarca dolarlık değerlemelere ulaştığı ancak ticari başarının ekosistemlerin olgunluğuna bağlı olacağı ifade ediliyor.
Bain & Company Ortağı Armando Guastella, “Yapay zekâ artık sadece bir yenilik aracı değil; ekonomik ve siyasi güçle eşdeğer stratejik bir unsur hâline geldi” değerlendirmesinde bulundu.